Doğu’nun sonunda Batı’nın kıyısında uçsuz bucaksız bir zenginlik; ezeli ve ebedi panayır; harikalar ve hazinelerle dolu gizli ve otantik şehir: Kapalı Çarşı.
Her duyu ve her arzu için altın ve gümüşten aksesuarlar sunan Kapalı Çarşı, İstanbul’un hazinesinin de kalbi. Hepimizin yolunun en az bir kere düştüğü Kapalı Çarşı’da hakkını vererek bir gün geçirmek, şehre dair hissettiğimiz mistik duyguları harekete geçiriyor.
Lokalden Öneriler: Kapalı Çarşı’da Bir Gün
Tarihi Yarımada'nın merkezinde, Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan semtlerinin ortasında uçsuz bucaksız bir panayırda insanın kendisini kaybetmemesi mümkün değil. Bu yüzden çarşıya en rahat kapıdan, "Nuruosmaniye Kapısı"ndan girmenizi tavsiye ederiz.
Çemberlitaş tramvay durağında sizi İstanbul'un en eski abidelerinden biri karşılar: Çemberlitaş. Tarihçilerin "Yanık Sütun" olarak bildikleri “Colonne Brûlée”, 330 yıllarında şehrin kurucusu İmparator I. Konstantin onuruna dikilmiş anıtsal sütun, Roma’daki Apollon tapınağından söktürülerek şehre getirilmiş, 330 yılında İstanbul'a dikilirken İmparator Konstantin üzerindeki güneşi selamlayan Apollon heykeli yerine kendi kendi heykelini sütunun üzerine koydurmuştur.
Anna Komnena'nın "...heykel sağ elinde bir saltanat âsâsı, sol elinde ise tunçtan dökülmüş bir küre tutuyordu" diyerek tasvir ettiği bu sütun, 1107 yılında büyük bir kasırga sonucu yıkılmış, bundan sonra I. Aleksios sütunu onartmış ve üzerine kaidesi olan bir başlık ile büyük bir haç koydurtmuş. 1453 yılında şehir Türkler’e geçtiğinde haç indirilmiş ve bugünkü haliyle önünden geçenleri selamlamaya devam etmiş.
Çemberlitaş’ı geçtiğinizde solda kalan, İstanbul’un ilk barok camiisi Nuruosmaniye avlusundan geçerek çarşıya girin. Sizi “dericiler” karşılayacak. Çarşıya girişin en sakin yeri olan bu kapıdan geçerek sakinliğin keyfini çıkarın. Çünkü sağa doğru ilerleyen yol sizi panayıra sürükleyecek.
Cevahir ve Sandal Bedestenleri
Osmanlı mimarisinin nadide örneklerinden olan bu iki bedesten çarşının çekirdeğini oluşturur. Restorasyondan sonra yabancı turistlerin ilgi odağı olan bu yapıların mimari abide görünümlerinden etkilenmemek mümkün değil. Her türlü altının ve gümüşün zarafetle işlendiği ve sunulduğu bu tezgahlar, yüzlerce yıllık kültürün ve birikimin eşsiz örneğini oluşturuyor.
Boybeyi Çukur Kule
Çarşının ortasında, abidevi bir kuyumcu. Mimarisi görür görmez merak uyandıran ünlü mücevher markası Boybeyi’nin satış alanlarından birisi olan bu eski ahşap yapıya Çukur Kule denmesinin sebebi çarşının en alçak yerinde yükselmesinden geliyor. Aile tarafından satın alındıktan sonra satış noktasına dönüşen, Mahmut Paşa kapısının girişinde yer alan mağazada, eşsiz tasarımlar vintage kutularda sergileniyor.
Antique
Yalnızca vitrinini incelemek bile en az on dakika süren bu dükkan çarşıdaki favori dükkanlarımızdan biri. Antika tutkunlarının iyi bildiği “Antique”, İstanbul’un tüm kozmopolitliğini vitrinine sığdırmış gibidir.
Sarraf Han
Sarraf Han, otantik çarşının ortasında modern bir restorasyonla çarşının en fotojenik yerlerinden. Çeşitli defile ve çekimlerle de ev sahipliği yapan Sarraf Han’ı mutlaka görmelisiniz.
Çuhacı Han
Girin ve üst katlarında gezinin. Vitrinlerindeki saklı detaylara inanamayacaksınız.
Yeme-İçme
Kapalı Çarşı sokaklarında dolaşırken çevreye yayılan kebap kokuları rotanızı ister istemez bir kebapçıya çevirecek. Turistik olmayan, çarşı esnafının müdavimi olduğu yerlerden bir seçki hazırladık.
Cemil Dulda Mardin Kebap Salonu
Süryani usta Cemil Dulda, Mardin’in en iyi lezzetlerini Mardin Kebap’ta sunuyor. Bizim favorimiz yağsız ve çıtır çıtır lahmacunların yanında gavurdağı salata. Mardin’den gelen zeytinyağı ve nar ekşisiyle İstanbul’da daha iyi bir gavurdağı salata yemediğimizi söyleyebiliriz. Kebaplarının lezzetini de buradan tahmin edebilirsiniz ancak lahmacuna müptela olduğumuz için pek fırsat bulamıyoruz kebaplara. Duvarlarında ünlü isimlerin fotoğraflarını görünce ne demek istediğimizi anlayacaksınız…
Adres: İskender Boğazı Sk. No: 31
Şeyhmuz
Çarşı’nın ünlü kebapçısı Şeyhmuz, İstanbul’da iyi kebaptan anlayan herkesin mutlaka bir kere gittiği ve anlata anlata bitiremediği bir adres. Size öyle bir sofra kuracaklar ki, rotanızı hep çarşıya çevirmek isteyeceksiniz.
Adres: Atik Alipaşa Medresesi Sk.
No:4/A
Dürümcü Mustafa
Dürümün tek adresi. Dürümlerin yanında ikram ettikleri köz biberler favorimiz. En az bir dürüm yiyeceğinizden emin olarak gitmenizi tavsiye ederiz. Diyetleri unutun.
Adres: Vezirhan Cd. No:53
Bena Dondurmaları
Çarşı esnafının tatlıcısı. İstanbul’daki en güzel kazandibi belki de burada. Çeşit çeşit tatlılar size bir tabakta sunulacak. Camii avlusunda çarşı esnafıyla beraber ayakta yemenin tadı bambaşka.
Adres: Atik Alipaşa Camii Sk. No:17
Day Day Pastanesi
Kandil simidi, elmalı kurabiye, acıbadem kurabiyesi… Day Day’ın kendine has lezzetlerinden gönlünüze göre bir paket yaptırın ve Reis’e çay içmeye gidin.
Adres: İskender Boğazı Sk. No: 18
Reis’in Yeri
Alibaba Türbe Sokak’ta bir vaha, esnafın buluşma noktası. Yazın ağaç gölgesinin serinliğinde Day Day’dan aldıklarınızla güzel bir çay molası yapabilirsiniz.
Adres: Alibaba Türbe Sk.
Kapalı Çarşı’da Bir Efsane: Sevan Bıçakçı
Sevan Usta’yı mücevher dünyasında tanımayan yoktur. Zanaati bir sadekardan çok heykeltraşlığı andıran, müthiş bir estetik ve zarafetle süslü eserleri uluslararası camida tanınan ve hayranlık takip edilen Sevan Bıçakçı atölyesi Reis’in hemen yakınında. En azından vitrinine bakıp gözlerinize görkemli bir an hediye edin.
Adres: Gazi Sinan Paşa Sk. No:12
Kameranın Sevdiği Öneriler
Kapalı Çarşı'nın sokaklarında kaybolurken eşsiz vitrinler kadar iyi fotoğraf verebilecek bazı noktalar:
Sarraf Han: Doğu ve Batı sentezi.
Çuhacı Han: Üst katlarında kaybolun!
Nuruosmaniye Camii: Barok detayları yakalayın.
Cevahir ve Sandal Bedestenleri: Abidevi görüntüleri kaçırmayın.
#inspo Çekimleri:
Comments